VIII. ULUSLARARASI MANEVİYAT PSİKOLOJİSİ SEMPOZYUMU (12-13 EKİM)

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi ev sahipliğinde, Erciyes Üniversitesi ve Kadim Vakfı işbirliği ile düzenlenen VIII. Uluslararası Maneviyat Psikolojisi Sempozyumu, 12-13 Ekim Cumartesi-Pazar günü Kütahya Dumlupınar Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Sempozyuma;

Kütahya Vali Vekili Burhanettin Yavaşi AK Parti Kütahya Milletvekili İsmail Çağlar Bayırcı, Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Yalçın, ERÜ Psikolojik Danışma ve Rehberlik Uygulama ve Araştırma Merkezi (ERREM) Müdürü Dr. Mustafa Atak, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Sempozyumun açılışında; Maneviyat Psikolojisi Sempozyumu Düzenleme Kurulu Başkanı Dr. Mustafa Atak,

İnsanın bedensel ihtiyaçlarları gibi ruhsal ihtiyaçlarının da bulunduğunu, sağlıklı bir beden-ruh dengesi için bu iki zıt kutbun dengeli bir şekilde beslenmesi gerektiğini aksi durumda üçüncü sayfa haberlerinde gördüğümüz korkunç hadiselerin gitgide sıradanlaşacağını ancak insanla çalışan psikoloji biliminin görünmeyene ve soyut olana karşı mesafeli duruşunun da etkisiyle uzun yıllar insanın manevi yönünü göz ardı ettiğini söyledi.

Atak. 2014 yılında başlattıkları sempozyumlar ile  maneviyat psikolojisinin akademik camiada konuşulur hale geldiğini, psikoloji alanı için büyük öneme sahip bu girişimlerin bugün meyvelerini vermeye başladığını belirttti. Atak, bunların yeterli olmadığını ve yapılması gerekenleri şöyle ifade etti:

1)      Psikoloji bölümlerinin tümünde maneviyat psikolojisi anabilimdalları kurulmalı, lisans, yüksek lisans ve doktora programlarına zorunlu “maneviyat psikolojisi” dersi ile birilikte seçmeli nefs psikolojisi ve Türk İslam psikolojisi dersleri konulmalıdır.

2)      Maneviyat psikolojisi yüksek lisans ve doktora programları açılmalı, maneviyat psikolojisi doçentlik alanı oluşturulmalı, rehberlik ve psikolojik danışmanlık anabilimdallarının yüksek lisans ve doktora programlarında maneviyat psikolojisi dersi yer almalıdır.

3)       İlahiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri bölümleri bünyesinde Türk-İslam psikolojisi anabilimdalları kurulmalı, Türk-İslam psikolojisi yüksek lisans ve doktora programları açılmalı ve doçentlik alanı oluşturulmalıdır.

Atak, “Topluma yön veren ve ruh sağlığının korunması ve sağlatılmasında destek veren psikiyatristlerin, psikologların, psikolojik danışmanların manevi donanımlara sahip olması; son dönemde toplumda ayyuka çıkan şiddet olayları, gençler arasında popülerleşen deizm, agnostizm, ateizm, satanizm gibi inançların davranışlara yansıyan olumsuz  tesirleri, sosyal medya  bağımlığı, kumar bağımlılığı, madde bağımlılığı ve dijital oyun  bağımlılığının yaygınlaşması ve gençlerde varoluşsal depresyonun artışı gibi sorunlara karşı kalkan olabilecektir” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun ise konuşmasında Erciyes Üniversitesinin bilimsel faaliyetlere her zaman önem veren bir üniversite olduğunu söyledi. Sempozyumun önemine vurgu yapan Prof. Dr. Altun, “Bireylerin maneviyat konusunda donanıma sahip olmalarının çok gerekli olduğunu ve bundan sonraki süreçlerde bu gerekliliğin daha çok artacağını görebiliyoruz.  Çünkü dijitalleşen ve sayıllaşan bir sürece doğru hızlı bir şekilde ilerlemeye başladık. Maalesef her şeyi sanal âlemde yaşıyoruz. Gerçek hayatın da sanal âlemde ki hayat gibi olduğunu da düşünmeye başlıyoruz. Bu süreçte bireylerin manevi duygularını da göz ardı etmemiz gerekiyor” diye konuştu.

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak; böylesi anlamlı bir sempozyuma ev sahipliği yaptıkları için duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Kızıltoprak, İbn-i Sina’nın beden sağlığının temelinde ruhsal sağlığın olduğunu ifade ettiğini, öğrenmenin sadece bir diplomaya indirgememesi gerektiğini aksine öğrenmenin ömür boyu sürecek bir yolculuk olduğunu ve yeni değerlerin ancak köklerimizdeki değerlerden üretildiği takdirde kalıcı olacağını belirterek sözlerini tamamladı.

İki gün boyunca koruyucu ruh sağlığı uygulamalarının nefs, tasavvuf ve İslam psikolojisi özelinde irdelendiği, pozitif ve kültüre dayalı psikolojinin yanı sıra, manevi danışmanlık ve rehberliğin de bu uygulamalarla ilişkisinin ele alındığı sempozyum: Prof. Dr. Hayati Hökelekli, Prof. Dr. Sefa Saygılı ve Psikiyatrist Dr. Mustafa Merter’in konferansları ve 4 farklı ülkeden 6 oturumda toplam 25 bilim insanının sunduğu tebliğler ile tamamlandı.